Türk çimento sektörü dünya liderliğine oynuyor

Dünya çimento piyasasında ihracatçı ülkelerde yaşanan sıkıntılardan kaynaklı dengelerin değişmesiyle beraber, Türk çimento sektörü dünya liderliğine oynuyor.

Türk çimento sektörü dünya liderliğine oynuyor

Dünya çimento piyasasında ihracatçı ülkelerde yaşanan sıkıntılardan kaynaklı dengelerin değişmesiyle beraber, Türk çimento sektörü dünya liderliğine oynuyor.

Türk çimento sektörü dünya liderliğine oynuyor
01 Ağustos 2019 - 12:22

Beyza COŞKUNTÜRK /İNŞAATIN NABZI-ÖZEL HABER-Türkiye’nin üretimde Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü sırada yer aldığı ve ihracat alanında da Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü konumda bulunduğu Türk çimento sektörü, dünya çimento piyasasında liderliğe oynuyor.
Dünya çimento sektöründe ihracat birincisi olan Çin’de gerçekleşen konsolidasyon sonrası, Çin’in gerilemesi; Vietnam ve Tayland’ın ilk sıralara yükselmesi ile beraber Türkiye ihracatçı konumunu sağlamlaştırıyor. 
Vietnam ve Tayland’ın Asya ağırlıklı ihracat yaptığını söyleyen Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği(ÇCSİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Feyyaz Ünal, “Türkiye ise diğer pazarlara gerçekleştirdiği ihracat artışı ile dünya liderliğine yükselecek potansiyele sahip” dedi.


Yılın ilk ayında ihracat geçen yıla göre yüzde 45 arttı
2019 yılında Türkiye’nin çimento ihracatının sektörün hedefleri doğrultusunda ilerlediğini ifade eden Ünal, “Yılın ilk 6 ayında çimento ihracatımız geçen senenin aynı dönemine göre değer bazında yüzde 45 artış gösterdi. Toplam ihracatımız 443 milyon Dolar ve 11 milyon ton. Yılsonunda da yüzde 30 ihracat artışı öngörüyoruz. En fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz başlıca pazarlar ABD, Gana, İsrail, Fildişi Sahili, Kolombiya. Bu pazarların hepsinde ihracat artışı kaydedildi” dedi. 
Ünal, çimento sektöründe maliyet kalemlerinin büyük ölçüde döviz kurundan etkilendiğini söyleyerek, “Bu farkı ihracat gelirlerimiz ile artırarak kapatmaya yöneldik. Yılın ilk yarısındaki ihracat verilerine göre değer bazında yüzde 45 oranında bir ihracat artışı yakaladığımızı ve sektörümüzün iç ve dış pazar arasında bir denge kurduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.
Batı Afrika ülkeleri en önemli ihraç pazarları
Çimentonun üretim yerinden uzaklaştığı ölçüde kar marjı azalan bir ürün olduğu bilgisini veren Ünal, “Ancak ihracat, üretim kapasitemizin izin verdiği ölçüde her zaman odağımızda yer alıyor. Geçtiğimiz yıl 600 milyon dolardan fazla ihracat gerçekleştirdik. Fildişi Sahili, Gana, Gine gibi Batı Afrika ülkeleri en önemli ihraç pazarlarımızı oluşturuyor. Batı Afrika ülkelerinin dışında, Güney Afrika ülkelerine doğru da yeni pazarlar açılabilir. ABD de büyük bir potansiyel taşıyor. Suriye’de sorunların çözümüne bağlı olarak ihracatımız artabilir” ifadesini kullandı.
Yeni Ekonomik Program’da açıklanan yüzde 2,7 büyümeye paralel olarak çimento sektörünün de yüzde 2-3 oranında büyümesini beklediklerini söyleyen Ünal, “Bunun için bütün üreticilerimize sorumluluklar düşüyor. Bizler ürün kalitesi, çevre ve iş güvenliği, uluslararası standartlar konusunda rekabet gücümüzü artırarak küresel çimento sektöründeki pazar payımızı artırıyoruz” diye konuştu. 
Türkiye dünya liderliğine yükselecek potansiyele sahip
Dünya çimento ihracatının 2015 ve 2016 yıllarında küresel inşaat faaliyetlerindeki yavaşlama ile gerilediğini ifade eden Ünal, “2017 yılındaki canlanma çimento ihracatını artırdı. 2018 yılında ise dünya çimento ihracatı yeniden yüzde 0,8 azalarak 10 milyar dolara indi” dedi.
Türkiye’nin çimento ihracatının da son dört yılda benzer bir gelişme gösterdiğini söyleyen Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: “2018 yılında ise Türkiye’nin ihracatında artış yaşandı. Türkiye’nin dünya çimento ihracatı içindeki payı bu gelişmelere bağlı olarak 2017 yılında yüzde 5,4 iken 2018 yılında yüzde 6’ya yükseldi. 2018 yılında dünya çimento ihracatında ilk üç sırada önemli değişiklikler oldu. Vietnam Çin’in yerine ilk sıraya yükselirken Çin, altıncı sıraya indi. Tayland ikinci sıraya çıkarken, Türkiye de üçüncü sıraya yükseldi. Vietnam ve Tayland dünya tüketiminin üçte ikisinin gerçekleştiği Asya bölgesi ağırlıklı üretim ve ihracat yapıyor. Türkiye ise diğer pazarlara gerçekleştirdiği ihracat artışı ile dünya liderliğine yükselecek potansiyele sahip.”
Finansman yollarının çeşitlendirilmesi önemli
Türkiye'nin 2023 vizyonunun üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisine dayalı olduğunu ifade eden Ünal, “Yatırım teşvik programları kalkınma planları ve öngörülen hedeflere uygun olarak uygulanıyor. İhracatçılar Birliği olarak bizler ülkemize daha fazla değer katmak için ihracat pazarlarımızda etkin faaliyetler yürütmeye devam ediyoruz. İhraç pazarlarımızda tarife dışı engeller ile karşılaşabiliyoruz. Bu sorunların çözümü için başta Ticaret Bakanlığı olmak üzere ilgili kurumlar ile temas kurularak çözümü için gayret gösteriliyor. İhracatçılar için finansman yollarının çeşitlendirilmesi, döviz kurlarının ve enerji maliyetlerinin öngörülebilir olması önem arz ediyor” diye konuştu. 
Demiryolunda taşımacılığında sabit tarife güncellenmeli
Ünal, demiryolu taşımacılığının artırılmasının da Türkiye açısından öncelikle karayolu taşımacılığının sebep olduğu karbon salınımını azaltarak çevrenin korunmasına fayda sağlayacağını dile getirerek, “Türkiye’de demiryolu bağlantısına sahip çimento fabrikalarının, hiçbir altyapı yatırımı yapılmaksızın, uygun olan yüklerini demiryolu ile taşımaları durumunda günde 2 bin 400 kamyonun yarattığı trafik azalacaktır. İhracat için limanlara ulaşımda demiryollarının daha fazla kullanılabilmesi için mevcut 0-150 km sabit tarifesinin 0-200 km’yi kapsayacak şekilde güncellenmesi gerekiyor “dedi.
İhracat oranlarına göre kredi oranı desteği faydalı olur
Ticarette gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere dünyada artan bir korumacılık eğilimi görüldüğünü dile getiren Ünal, “Ürünlerimize tarife dışı engeller veya yüksek vergiler uygulayan ülkelerin yakından takip edilmesi, müzakere edilmesi, gerektiğinde mütekabiliyet unsurlarının uygulanması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Ünal, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Elektrik veya belirli nitelikte çevreye katkısı olacak kömür kullanımını teşvik edici vergi indirimi, ihracatlarını deniz veya demiryolu ile yapanların belirlenmiş ihracat oranlarına göre vergi veya prim desteği, nitelikli ihracat elemanlarının yetişmesi amacıyla eğitim desteği, ihracat yapan fabrikaların enerji verimliliği projelerine ihracat oranlarına göre kredi oranı desteği faydalı olacaktır.”


YORUMLAR

  • 0 Yorum