TMB İnşaat Sektörü Analizini Açıkladı

TMB'nin İnşaat Sektörü Analizi'nin Nisan 2020 sayısında; istihdam kapasitesi yüksek olan sektörde, altyapı faaliyetlerinin mücbir sebep kapsamı dışında bırakılarak SGK primleri ve vergi ödemelerinin ötelenmesi gibi acil önlemlerden yararlanamaması önemli bir sorun olarak belirtiliyor.

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), ekonomi çevreleri ve sektör tarafından ilgiyle takip edilen İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nun Nisan 2020 sayısını yayınladı. “Koronavirüs Salgınından Sonrası Nasıl bir Dünya ve Türkiye?” başlıklı analizde, küresel ve ulusal ekonomi ile inşaat sektörüne ilişkin veriler kapsamlı biçimde değerlendirildi.

Raporda bir süredir dengelenmeye yönelik sancıların yaşandığı inşaat sektöründe belirsizliklerin, koronavirüs salgınının Mart ayında Türkiye’de de ortaya çıkmasıyla yeniden arttığı belirtildi. Hükümet tarafından salgınla mücadele amacıyla açıklanan ekonomik tedbirler kapsamında istihdam vurgusunun son derece önemli olduğuna işaret edilen raporda, “Özellikle kısa ve esnek çalışma modellerinin geliştirilmesi, SGK primleri ve vergi ödemelerinin ötelenmesi gibi önlemler istihdam kapasitesi yüksek olan inşaat sektörü tarafından önemli; ancak altyapı faaliyetlerini kapsam dışında bırakması nedeniyle eksik bulunmuştur.” denildi.

Mevcut şartlarda müteahhitlerin yurt içinde üstlenmiş olduğu projelerde hak ediş ödemelerinin zamanında yapılması için özel hassasiyet gösterilmesine ihtiyaç olduğu belirtilirken; süre uzatım ve fesih taleplerinin İdareler tarafından olumlu karşılanması, kredi geri ödemelerinde bankaların gerekli esnekliği göstermeleri ve faiz oranlarını düşürmeleri beklentileri sıralandı. Türkiye Bankalar Birliği’nin, iş dünyasının kredi borçlarıyla ilgili taleplerine bankalarca hızlı ve olumlu yanıt verilmesi konusundaki tavsiye kararının hatırlatıldığı çalışmada, ancak uygulamaya ilişkin bankalara yönelik şikâyetlerin bulunduğu belirtildi.

Destek paketiyle vasıflı iş gücü korunabilir
Raporda, şantiye kapanmaları gerektirecek durumda, en hızlı olumsuz etkinin inşaat sektörünün alt yüklenicilerinin oluşturduğu segmentte hem de sert bir şekilde hissedileceğine dikkat çekildi ve şöyle devam edildi: “Sektörde ve tedarik zincirinde yer alan birçok orta ve küçük ölçekli firmanın dayanma gücünün kısıtlı olduğu dikkate alınarak, vergi avantajları paketi ve nakit akışındaki bozulmaları önleyecek düzenlemelerin hızlı biçimde hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır. İnşaat sektörüne dönük bir destek paketi ayrıca, kısa vadede istihdam kapasitesinin korunmasını sağlayacaktır. Bu çerçevede bir diğer önemli husus olarak, sektörün orta segmentinde olası erimenin önlenmesi, vasıflı işgücü kaybının ve krizin ardından sektörün hızla toparlanmasıyla projelerdeki gecikmenin engellenmesine yardımcı olacaktır.”

İlk çeyrekte yurtdışında 2 milyar dolarlık proje üstlenildi
Raporda, müteahhitlerce yurtdışında yılın ilk çeyreğinde 2 milyar ABD Doları tutarında yeni proje üstlenildiği açıklanırken, “Koronavirüs salgını nedeniyle tüm ülkeler tarafından uygulanan farklı nitelikteki önlemlerin projelerde gecikmelere ve neticede cezai yaptırımlara neden olmamaları için hükümetler düzeyindeki temasların gündeminde tutulmasının uygun olacağı ortadadır.” denildi.

Çalışmada yurtdışı projelerde yönelik ayrıca şu değerlendirmeler yapıldı: “Yaşanmakta olan bu olağandışı dönemde, yurt dışındaki projelerde istihdam edilmekte olan Türk işçilerinin yurda getirilmesi konusunda devletimiz gereken hassasiyeti göstermekte ve sektörümüze destek vermektedir. Ancak bu konuda artan ve artması muhtemel yurda dönüş taleplerinin de karşılanması için Türkiye Müteahhitler Birliği ilgili Bakanlıklar nezdinde girişimlerini sürdürmektedir.”

Türkiye Müteahhitler Birliği’nin 2020 yılının ilk çeyreğini değerlendirdiği raporda genel ekonomi ve sektöre ilişkin özetle şu tespitlere yer verildi:

Salgın sonrası nasıl bir dünya?
Dünyanın büyük bir değişim dinamiğinin içerisinde olduğu ve küresel değişimin şafağının Mayıs ayı sonu olacağı tahminleri yapılırken, bu süreçte ekonomide yaşanan büyük tahribatın belirginleşeceği ve kimi alanlara dönük tespitin daha net yapılabileceği ifade edilmektedir. Tüm dünyada, salgın nedeniyle durgunluk süreci kaçınılmaz görülmekte ve ekonomideki hedeflerden önce toplum sağlığının korunması ve yaşanabilecek sosyal sorunların azaltılmasına yönelik adımların öncelik taşıması çağrıları yapılmaktadır.

Proaktif politikalar hayati önemde
Toplumun önemli bir kesiminin iş ve gelir güvencesi açısından artan sıkıntısı, salgınla birlikte büyümektedir. Oluşan büyük gelir kayıpları ile mücadele için daha büyük önlemlere gereksinim duyulduğu, sorunlar daha derinleşmeden proaktif biçimde kapsamlı politik araçların ortaya konmasının hayati olduğu belirtilmektedir.

Sektörde belirsizlikler artışta
İnşaat sektörü hâlihazırda küresel likidite koşulları, jeopolitik riskler, döviz kurlarının seyri, petrol fiyatları, kamu maliyesi ve faiz tarafında çok bilinmeyenli bir denklem ile karşı karşıyadır. İnşaat yatırımları 2019 yılında cari fiyatlarla %9,8 oranında gerilemiştir. 2020 yılının ilk çeyreğinde ise, inşaat sektöründe süren daralma sonucunda finansman sıkıntısı ve istihdamdaki gerileme sürmüştür. Sektörün istihdamdan aldığı pay, yüzde 6,9’dan yüzde 5,5’e gerilemiştir. Bununla birlikte, “İstihdam Odaklı Kredi Teşvik Paketi”nden konut projeleri ile yurtdışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında yararlanabilen sektörün fayda gördüğü izlenmiştir. Son olarak; Türkiye’de de ortaya çıkan koronavirüs salgınının etkisi altına giren sektörde belirsizlikler Mart ayı itibarıyla yeniden artmış durumdadır.

Konut satışlarında gelecek kaygısı
Konut satışları, bir süredir ertelenen konut talebinin hayata geçmesiyle Ocak - Şubat 2020 döneminde geçen yıla göre belirgin bir iyileşme içine girmiş ancak salgının etkisinin izlendiği Mart ayında sınırlı biçimde artmıştır. Satışlar, 2019 yılına oranla Ocak’ta %55,8 ve Şubat’ta %51,4 artmıştır. Mart ayında ise geçen yılın aynı dönemine kıyasla artış oranı %3,4 ile sınırlı kalan konut satıları, Şubat 2020’ye göre %8,5 gerilemiştir. Konut alanında olası gelişmeler için gözler, daha çok orta vadede oluşacak ekonomik şartlarda olacak; o zamana kadar genel ekonomide belirsizliklerin giderilmesi, konut alanında kredi imkânlarının geliştirilmesi ile arz-talep dengesi için bir strateji hazırlanması ihtiyacı varlığını sürdürecektir. Pandemi nedeniyle artan evden çalışma, bu konudaki gelişmelerden konut dışı gayrimenkul piyasasının da etkilenebileceğini göstermektedir.

Yurtdışı hedefler için ilave çaba gerekecek
Salgın sektör üzerinde maliyet artışlarından malzeme tedarikine; lojistik ve işçi sağlığı ile güvenliği sorunlarından stratejik ortaklıklar ve yatırımlarda risk algısına kadar çok geniş yelpazede mevcut ve yeni projeler üzerinde tehdit oluşturmaktadır. Salgın öncesinde uluslararası müteahhitlik hizmetlerinin hâlihazırdaki 500 milyar ABD Doları seviyesinden 2023 yılında 650 milyar ABD Doları ve 2030’larda 750 milyar ABD Doları seviyelerine çıkması öngörülürken, Türk müteahhitlerinin de uluslararası pazardaki paylarının orta vadede 50 milyar ABD Doları tutarına ulaşması beklenmekteydi. Pandeminin küresel ekonomide yol açtığı sorunlar tüm sektörler için öngörülerin zorlaşmasına neden olduğu gibi Türk yurtdışı müteahhitlik hizmetleri için de hedeflerin revize edilmesini gerektirebilecektir. Koronavirüs salgınının talep ve arzda yol açtığı sorunlara ek ve paralel olarak petrol fiyatlarındaki keskin düşüş de sektör için belirsizlik yaratmaktadır.


yapı.com